EL SANATLARI
Kütahya'nın zengin kültürünün önemli bir parçasını da el sanatları oluşturur. Kütahya'da geleneksel el sanatlarının yanı sıra yalnız bu yöreye özgü el sanatları da yaşamaktadır. Özellikle çiniciliğin Türkiye ve dünyadaki yaşayan önemli merkezlerinden birisi Kütahya'dır. Yine tahta kaşık oymacılığının yurdumuzda yapıldığı ender yerlerden biri, Gediz- Saruhanlar köyüdür. Ata sanatlarımızdan olan elmas işlemeciliği günümüzde halen yaşamaktadır. Tavşanlı'da leblebicilik ve kilitçilik ile Simav'daki hasırcılık ve urgancılık, keçecilik yalnız bu yörelerimizde yaşamaktadır.
ÇİNİCİLİK
İlimizin simgesi ve onu bütün dünyaya tanıtan "Çinilik" Kütahya'da en önemli sanat dalı olmanın yanı sıra halkın önemli bir geçim kaynağı olma özelliği de taşır. Kütahya'da Hititlerle başlayan keramik yapımı Osmanlı dönemi sonuna kadar sürekli gelişme göstermiştir.
Kütahya, 100 yılı aşkın bir süre Selçuklularla Bizanslılar arasında tampon bölge olarak kalmıştır. Bu dönem çiniciliğinde Bizans ve Selçuklu kültürünün özellikleri birlikte kullanılmıştır. Daha sonra Beylikler dönemine giren Kütahya'da Osmanlı etkisi görülmeye başlamıştır. 13l4 tarihli Umur-Bin Savcı Medresesi'ndeki Abdülvacit Efendi'nin sandukasında, 1429 tarihli II. Yakup Bey Türbesi'nde erken Osmanlı dönemi renkli sırlı çinilerin kullanıldığı görülmektedir. 15. yy. Osmanlı seramik ve çini sanatı, mavi beyaz grubu çinileri ile dikkat çeker. Bu orijinal mavi beyazlar Hisarbey Cami (1487) ile Kükürt Köyü Camiinde (l697) görülmektedir. 15. yy. mavi beyaz çinileri Kütahya'daki bazı yapıların yanı sıra İstanbul ve Kudüs mimari eserlerinde de kullanılmıştır. 16. yy.'da Kütahya çini ve seramik sanatı faaliyetlerinin yavaşladığı görülmekle beraber, İstanbul ve diğer önemli merkezlerde yapılan mimari eserlerde, Kütahya çinilerinin kullanıldığı görülür. Günümüzde ihraç malları arasına giren, desen ve renk zenginliği kazanan Kütahya Çiniciliği olumlu bir yoldadır. İrili, ufaklı 500'e yakın atölyede yapılan çiniler yurt içi ve yurt dışındaki pek çok eseri süslemektedir. Çinicilikte kullanılan hammaddeler, Kütahya ve komşu illerden sağlanmaktadır. Bu hammaddeler, plastik ve plastik olmayanlar diye ikiye ayrılır. Plastik hammaddeler grubuna; Kırklar toprağı, gri Bilecik kili, maya ve çamaşır kili, plastik olmayanlar grubuna; Çakmak taşı, Beyaz Bilecik kili ve tebeşir girmektedir. Bu hammaddelerin belli oranlarda karıştırılmalarıyla çark, döküm ve pres diye adlandırılan üç tür harman hazırlanır. Çark harmanında; düz duvar tabağı, vazo, saksı ve şekerlik, döküm harmanında; biblo, bardak, tabak ve küllük, pres harmanında düz veya desenli duvar karoları yapılır
DOKUMACILIK
Halı ve kilim dokumacılığı, köy ve kasaba evlerinde el tezgahlarında günümüzde de önemli bir gelir kaynağı olarak sürdürülmektedir. Saray halıları adıyla anılan ve Osmanlıların en parlak döneminde üretilen Simav halıları, daha çok yaprak ve çiçek motifleriyle bezenmiştir.
Yün ve pamuktan halıların yüzeyi ve bordürü kıvrık damarlı yapraklar, rozet ve nar çiçekleri, sümbül, karanfil gibi motiflerle bezelidir. Simav halıları kök boya (alizarin) ile renklendirildiği için "kök boya halı" diye de anılır. Geçmişte el tezgahlarında yöreye özgü kumaşlar da dokunmaktaydı. Günümüzde daha çok Gediz ve Şaphane'de sürdürülen el dokumacılığında yalnızca bez üretilmektedir. Yine yöremize özgü Yörük halıları, Aslanapa İlçesinin Bayramşah köyünde dokunmaktadır.
OYA İŞLEMECLİĞİ
Oya, işleme araç gereçlerine ve işleme tekniğine göre çeşitli adlar alır. İğne oyaları, tığ oyaları, mekik oyaları, koza oyaları, yün oyaları, mum oyaları, boncuk oyaları, dokuma oyaları bunların değişik örnekleridir. Kütahya'da oyacılık, "iğne oyacılığı" biçiminde genellikle danenin çevresini süsleyen bir sanat olarak gelişmiştir. Kütahya oyaları biçimlerine göre beşe ayrılır. Bunlar gül, menekşe, zambak, papatya, karanfil, haşhaş gibi çiçeklere benzeyen oyalar, ıtır, şeftali, söğüt, karanfil yapraklarına benzeyen yaprak motifli oyalar, Gönül Dolabı, Mecnun Yuvası, Yar Yare Küstü gibi soyut adlı oyalar, Süreyya, Diba gibi özel yaşamları bilinenlere yakıştırılan oyalar ve Kaynana Oyası, Elti Küstü, Ana Güldüren, Malak Sattıran gibi övgü, yergi niteliği taşıyan oyalardır.
ELMAS VE GÜMÜŞ İŞLEMECİLİĞİ
Diğer el sanatlarından birisi de elmas işlemeciliğidir. Elmas işlemeciliği; Mıhlama, Sedakarlık, Minecilik, El Kalemi, Kraponyacılık, Ajurculuk, Foya Çakmakcılık, Cilacılık, Kumla Eskitme, Kalibrecilik ve Kalıpçılık gibi alt bölümlerden oluşmaktadır. Osmanlı döneminde Küçük Bedesten (Bit Pazarı) ağır elbise ve elmas işlemeciliğinin merkeziydi. Günümüzde elmas işlemeciliği yapan ustalar vardır. Kütahya'da, çok eski dönemlerden beri gümüş madeni çıkarılmakta ve işlenmektedir. Bu nedenle gümüş işlemeciliği de zaman içinde gelişmiş bir el sanatıdır. Telkarilik olarak da bilinen bu el sanatımız ile ilgili Dumlupınar Üniversitesi- Altıntaş Meslek Yüksek Okulu bünyesinde yapılan çalışmalarla sürdürülmektedir.
EL İŞLEMECİLİĞİ
Eskiden beri sürdürülen el işlemeciliği, yöre kadınlarının becerilerini, beğenilerini yansıtır. Günümüzde Kütahya Çini Müzesinde sergilenen peşkirler, uçkurlar, dane (yemeni) çevreleri, para, tütün ve saat keseleri bunların özgün örnekleridir. Peşkirlerin boyaları, iplikleri yerlidir. Keseler, pembe başta olmak üzere sarı, yeşil, al ve ak işlemlidir. Yer yer krem, bej ve gri kullanılmıştır. Çevre, arabiye, kaftan, kavuk vb. eşyada altın ve gümüş ipliklerle çeşitli motifler işlenmiştir.
PORSELEN
Kütahya'daki ilk porselen fabrikası 1974 yılında faaliyete başlamıştır. Yüzyıllardır çinilerde sergilenen maharetler porselenlerde de yaşamaya başlamıştır. Günümüzde Türkiye'nin her yerine gönderilen porselenler pek çok ülkeye de ihraç edilmektedir. Kütahya Porselen ve Güral Porselen fabrikaları kaliteli porselen üretmektedir.